Basit bir selamlaşmayla gerçek babasını öğrendi: Bir anda 15 taşınmaza ve 100 milyon liralık servete ortak oldu
Beş yıl önce, bir sabah şoför olan Cihan Aydın’ın otobüsüne binen gizemli yolcu, ona bir tomar para uzatarak, “Bunu babana ver, kömür borcumuz var” dedi. Aydın da bir yanlışlık olduğunu söylese de selam veren kişi, “Sen kömürcü Orhan’ın oğlu değil misin? Babana selam söyle” dedi ve parayı da bırakarak hızla uzaklaştı.
Cihan Aydın, bu durumu annesi Suzan Yıldırım’a anlattığında, öğrendiği gerçek karşısında adeta sarsıldı. Annesi, yıllar önce işadamı Orhan Karaca ile yaşadığı yasak aşktan dünyaya gelen çocuğun aslında Cihan olduğunu itiraf etti.
DNA testi ve milyonluk miras
Bu şaşırtıcı açıklamanın ardından, Cihan Aydın, işadamı Orhan Karaca‘ya babalık davası açtı. Mahkeme sürecinde, küçük yaşta trafik kazasında kaybettiği resmi babası Yaşar Yıldırım’ın mezarı açılarak DNA testi yapıldı. Test sonuçları, Yaşar Yıldırım’ın biyolojik babası olmadığını doğruladı. Devamında yapılan DNA testi, Cihan’ın gerçek babasının Orhan Karaca olduğunu yüzde 99.9 doğruladı.
Mahkeme kararıyla Orhan Karaca’nın nüfusuna kaydedilen Aydın, bir anda 15 taşınmazın ve 100 milyon liralık servetin ortaklarından biri oldu. Ayrıca, babalığın benimsenmemesi nedeniyle açtığı 355 bin liralık manevi tazminat davasını da kazandı.
‘Babasız büyüyen çocuklar için Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlayacağım’
Cihan Aydın, Sabah gazetesine yaptığı açıklamada, “31 yaşında, bir yolcunun basit bir selamıyla gerçek babamı öğrendim. Ancak bu servetin ötesinde, babasız büyümenin ne demek olduğunu iyi biliyorum. Bu yüzden kazandığım tazminatı, benim gibi babasız büyüyen çocuklar için Çocuk Esirgeme Kurumu’na bağışlayacağım” dedi.
Hukuki bir emsal
Cihan Aydın’ın avukatı Varol Turbay ise, bu davanın Türkiye’de hukuki açıdan emsal niteliğinde olduğunu belirtti. Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi’nin, DNA testi sonucu kesinleşmeden manevi tazminat verilmesini içtihat altına aldığını söyledi. Bu karar, Türkiye’de manevi tazminat talebinin tamamının kabul edildiği ikinci emsal dava olarak tarihe geçti.
